CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK ŞİİRİ VE ŞAİİRLERİ

aliyalcinali0 6 views 55 slides Sep 08, 2025
Slide 1
Slide 1 of 55
Slide 1
1
Slide 2
2
Slide 3
3
Slide 4
4
Slide 5
5
Slide 6
6
Slide 7
7
Slide 8
8
Slide 9
9
Slide 10
10
Slide 11
11
Slide 12
12
Slide 13
13
Slide 14
14
Slide 15
15
Slide 16
16
Slide 17
17
Slide 18
18
Slide 19
19
Slide 20
20
Slide 21
21
Slide 22
22
Slide 23
23
Slide 24
24
Slide 25
25
Slide 26
26
Slide 27
27
Slide 28
28
Slide 29
29
Slide 30
30
Slide 31
31
Slide 32
32
Slide 33
33
Slide 34
34
Slide 35
35
Slide 36
36
Slide 37
37
Slide 38
38
Slide 39
39
Slide 40
40
Slide 41
41
Slide 42
42
Slide 43
43
Slide 44
44
Slide 45
45
Slide 46
46
Slide 47
47
Slide 48
48
Slide 49
49
Slide 50
50
Slide 51
51
Slide 52
52
Slide 53
53
Slide 54
54
Slide 55
55

About This Presentation

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİ SUNUSU


Slide Content

GENEL ÖZELLİKLERİ
CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİR
FATİH KESİM
GENEL ÖZELLİKLERİ
SAF(ÖZ) ŞİİR : SAYFA4
YEDİ MEŞALECİLER: SAYFA11
SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR: SAYFA20
MİLLİ ZEVK VE HEYECANI DİLE GETİREN ŞİİR: SAYFA 29
HİSARCILAR : SAYFA40

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİR GENEL ÖZELLİKLERİCUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİR GENEL ÖZELLİKLERİ

Şiirlerde kullanılan dil son derece sadedir.

Şiirde aruz ölçüsü yerine hece ölçüsü yaygınlaşmıştır.

Ahmet Haşim, Yahya Kemalaruzla şiir yazmaya devam
etmiştir.

Halk şiiri geleneği, Cumhuriyet Dönemi şiiri için en
önemli kaynak olmuştur.

Şiirlerde hamasi (destansı) söyleyişler dikkati çeker.

Nutuk havası taşıyan didaktik şiirler yazılmıştır.

Gurbet teması şiirlerde sıkça işlenmiştir.


Ulus sevgisi, yurdu tanıtma ve yüceltme coşkusu
şiirlerde önemli yer tutar.

Anadolu insanı ve Anadolu’yu anlatan şiirler
yazılmıştır.

Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Fazıl Hüsnü, Cahit Külebi
gibi şairler Anadolu’yu gerçekçi biçimde anlatmıştır.

Beş Hececilerin izinden giden KemalettinKamu,
Behçet Kemal, Ahmet Kutsi, Ömer Bedrettin gibi Behçet Kemal, Ahmet Kutsi, Ömer Bedrettin gibi
şairler duygusal bir anlatımla Anadolu’yu anlatmış,
övmüşlerdir.

Şiirde biçim ve içerik açısından büyük değişiklikler
olmuş, çeşitli şiir toplulukları ortaya çıkmıştır.

1940’tan sonra serbest şiir yaygınlaşmıştır.

ÖZ (SAF) ŞİİR ANLAYIŞI

Türk edebiyatında “Saf Şiir” (Öz Şiir) eğilimi Ahmet
Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı
makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetikaörneği
kabul edilir.) başlar.
Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler

Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler
için önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır. Şiirde her
türlü ideolojik sapmanın dışında kalarak sadece
okuyucuda estetik haz uyandıran şiir yazma eğilimi, bu
şairleri her türlü mektepleşme eğiliminin dışında kalıp
müstakil şahsiyetler olarak şiir yazmaya yöneltmiştir.

SAF (ÖZ) ŞİİR GENEL ÖZELLİKLERİ

Milli Edebiyat Döneminin şiir hareketleri bu dönemin oluşmasında
etkili olmuştur.

Şiir dili her şeyin üzerindedir.

Şiir bir biçim (form) sorunudur. Ahenk söyleyiş tarzı, ritim, kafiye
ile sağlanır.

Amaç iyi ve güzel şiir yazabilmektir.

Şiir, soylu bir sanat olarak kabul edilir.

Şiir, soylu bir sanat olarak kabul edilir.

En değerli şey dizedir.

Şiirin toplum için değil sanat için olduğunu iddia ederler ve
şiirlerini sanat için yazarlar.

Şiirler ideolojinin esiri olmamalıdır.

Güzel şiir ancak çalışarak elde edilir.

Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek,
AsafHalet Çelebi, Ahmet Muhip Dıranas, Ziya Osman Saba ve
Yedi Meşale Topluluğu sanatçıları başlıca temsilcileridir.

CAHİT SITKI TARANCI (1910-1956)

Romantizm ve sembolizmden
etkilenmiştir.

Şiirlerinin çoğunda ölüm konusunu
işlemiştir.

Otuz Beş Yaş, Desem ki ve Gün
Eksilmesin Penceremden şiirleriyle
tanınır.
Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de

Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de
serbest şiirleri de vardır.

Şiirde biçime, kafiyeye ve ahenge
önem vermiştir.
Eserleri:
Şiir:Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel,
Ömrümde Sükût, Sonrası
Mektup:Ziya’ya Mektuplar

NECİP FAZIL KISAKÜREK (1905-1983)

“Büyük Doğu” ve “Ağaç” dergilerini çıkarmıştır.

İlk dönem şiirlerinden sonra mistik konuları, madde ve ruh
ilişkisini, insanın evrendeki yerini konu edinen şiirler
yazmıştır.

“Kaldırımlar” şiiriyle geniş bir kesim tarafından tanınmış ve
sevilmiştir.

Şiirlerini “Çile” başlığı altında bir kitapta toplamış ve bu
kitapta şiir anlayışını düzyazı olarak anlatmıştır.kitapta şiir anlayışını düzyazı olarak anlatmıştır.
Eserleri:
Şiir:Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk
Kervanı, Çile
Oyun:Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabırtaşı,Para,
Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre,
Abdülhamit Han, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam
Öykü:HikâyelerimRoman:Aynadaki Yalan
Anı:Yılanlı Kuyudan

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901-1962)

Eserlerinde Doğu-Batı çatışması, “rüya” ve “zaman” kavramları,
“geçmişe özlem”, “mimari” ve “musiki” öne çıkar.

Adını ilk kez ‘Musul Akşamları’ şiiri ile duyurmuş,“Bursa’da
Zaman” şiiri geniş bir kesim tarafından sevilmiştir.

Sembolizmdenetkilenmiştir.

“Beş Şehir” adlı önemli deneme kitabında Ankara, Erzurum,
Bursa, Konya ve İstanbul’u anlatmıştır.

“Huzur” romanı, aşkı, psikolojiyi ve Doğu-Batı karşıtlığını içerir;
roman kişilerinin adlarının verildiği dört bölümden oluşur: İhsan, roman kişilerinin adlarının verildiği dört bölümden oluşur: İhsan,
Nuran, Suat ve Mümtaz.
Eserleri: Şiir:Bütün Şiirleri
Roman:Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur,
Sahnenin Dışındakiler, Aydaki Kadın.
Öykü:Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Yaz Yağmuru.
Deneme:Beş Şehir, Yaşadığım Gibi.
Makale –İnceleme:Yahya Kemal, XIX. Asır Türk Edebiyatı
Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler

AHMET MUHİP DIRANAS (1908-1980)

Şiirleriyle tanınmakla birlikte tiyatro eserleri de
vardır. Fransız sembolizmiyle Türk şiir
geleneğini başarıyla kaynaştırmıştır.

Hece ölçüsüyle biçimsel mükemmelliğe önem
verdiği şiirler yazmıştır. Aşk, insanın iç dünyası
gibi bireysel duyguları işlemiştir.gibi bireysel duyguları işlemiştir.

Kar, Olvido, Ağrı ,Fahriye
Abla,Elif,Ağrı,Serenat şiirleriyle sevilmiştir.

Eserleri:

Şiir:Şiirler, Kırık Saz (T.Fikret Rübab-ı
Şikeste Çevirisi)

Oyun:Gölgeler, O Böyle İstemezdi

ASAF HALET ÇELEBİ (1907-1958)

Gençlik yıllarında divan edebiyatından
etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı.

1937′den sonra serbest ölçü kullanmaya ve
Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı.

Şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden,
toplumsal olaylardan çok Anadolu-İran-
Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir
yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla
dile getirdi.

Benim Gözümle Şiir Davası adlı altı
makaleyle şiir görüşlerini açıkladı.

Eserleri:

Şiir:He, Lâmelif, Om Mani PadmeHum

YEDİ MEŞALECİLER
1928 yılında ortaya çıkan bu topluluk, şiir ve yazılarını
“Yedi Meşale” adlı kitapta toplamışlardır. Türkiye’de
Cumhuriyet döneminde “sanat sanat içindir” deyip öz şiir
anlayışını benimseyen ilk grup Yedi Meşaleciler’dir.
Bunlara göre şiir hiçbir fikir ve ideolojinin hizmetinde
kullanılamazdı. Gerçek şiir, sanat için yazılan, samimi ve yenilik
dolu olan şiirdir.dolu olan şiirdir.
Cevdet Kudret Solok, Ziya Osman Saba, Vasfi Mahir
Kocatürk,Sabri Esat Siyavuşgil,Yaşar Nabi Nayır,Muammer
Lutfi,Kenan Hulusi Koray bu topluluğun başlıca temsilcileridir.
Bu şairler Türk edebiyatından Servet-i Fünunve Fecr-i Ati
şairlerinin etkisinde kalmışlardır. Bu hareket fazla uzun sürmez.
Yedi Meşale’yi çıkaran gençlerin çoğunda şiir faaliyeti bir
gençlik hevesi olarak kalır.

YEDİ MEŞALECİLER GENEL ÖZELLİKLERİ

Edebiyatta taklitten kaçınılmalı, daima yenilik, içtenlik, canlılık
aranmalıdır.

Batılı ilkelerle sanat yapılmalı, geleneksel temalar yerine yeni
temalar bulunmalıdır.

Şiirde konu zenginliği sağlamak için hayalden yararlanılmalıdır.

Şiirde hece ölçüsünü kullanmışlardır. Heceyi geliştirmek
amacıyla ortaya çıkmıştır.
Fransız sembolistlerinetkisinde kalmışlardır.

Fransız sembolistlerinetkisinde kalmışlardır.

Anadolu'yu yurtseverlik anlayışıyla anlatmayı düşünmüşlerdir;
ancak pek başarılı olamamışlardır.

“CANLILIK,SAMİMİYET,DAİMA YENİLİK” sloganıyla
hareket etmişlerdir.

BEŞ HECECİLERE TEPKİ OLARAK ORTAYA
ÇIKMIŞLARDIR.

Topluluk üyelerinden Kenan Hulusi KORAY hikaye yazarıdır.

SABRİ ESAD SİYAVUŞGİL (1907-1968)

Psikoloji profesörü olarak ilmi çalışmalara
kendisini verdi. ŞiirleriniOdalar ve
Sofalaradlı kitapta topladı.

Sanat hayatına şiirler yazarak başladı.

Empresyonist bir ressam tutumuyla eşya ve
görünüm tasvirlerinde canlı şiirler yazmıştır.
Bir süre çeşitli gazetelerde fıkra yazarlığı,

Bir süre çeşitli gazetelerde fıkra yazarlığı,
tiyatro eleştirmenliği yapmıştır.

Önemli çeviriler de yapmıştır.
Şiir:Odalar ve Sofalar
İnceleme:İstanbul’da Karagöz ve
Karagözde İstanbul, Psikoloji ve Terbiye
Bahisleri, Karagöz, Folklor ve Milli Hayat,
Roman ve Okuyucu

YAŞAR NABİ NAYIR (1908-1981)

ŞiirleriniKahramanlarveOnar Mısraadlı
kitaplarda topladı ve diğer edebiyat türlerinde
eserler verdi.

1933 yılında çıkarmaya başladığıVarlıkdergisini
ömür boyu devam ettirdi. Bu dergi Türk
edebiyatının gelişmesinde, yeni kabiliyetlerin
yetişmesinde ve tanıtılmasında önemli rol oynadı.yetişmesinde ve tanıtılmasında önemli rol oynadı.

Asıl ününü yayıncılıkla sağlamıştır.
Şiir:Onar Mısra, Kahramanlar
Öykü:Sevi Çıkmazı
Roman:Âdem ile Havva, Bir Kadın Söylüyor
Tiyatro:Köyün Namusu, Mete, İnkılâp
Çocukları, Beş Devir

VASFİ MAHİR KOCATÜRK (1907-1961)

ŞiirleriniTunç Sesleri, Geçmiş Geceler, Bizim Türküler,
Ergenekonadlı kitaplarda topladı.

Asıl çalışmasını edebiyat tarihi ve incelemesine ayırdı.

Halk şiiri biçim özelliklerinden yararlanarak hece ölçüsüyle
vatan, millet sevgisi, ulusal bilinç, kahramanlık, fedakârlık
konularını işledi.

Epik şiirleriyle tanınmıştır.

Manzum oyunlar da yazmıştır.

Bir sanatçı olmaktan çok edebiyatla ilgili kitap ve
araştırmalarıyla tanınmıştır.

Şiir:Tunç Sesleri, Geçmiş Geceler, Ergenekon, Bizim
Türküler, Hayat Şarkıları, Dağların Derdi

Oyun:Yaman, On İnkılâp, Sanatkâr

Araştırma-İnceleme:Saz Şiiri Antolojisi, Türk Edebiyatı
Antolojisi, Türk Nesir Antolojisi, Meşhur Beyitler, Türk
Edebiyatı Tarihi…

MUAMMER LÜTFİ BAHŞİ (1903-1947)

İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullandıktan sonra
heceye yönelmiş, sonra serbest nazımda karar
kılmıştır.

Şiirlerinde genellikle milli konuları işlemiştir.

Yedi Meşale Topluluğu’nun en az tanınan
şairidir.

1928’de Meşale dergisinin kapanması üzerine

1928’de Meşale dergisinin kapanması üzerine
topluluk da dağılmış; Yedi Meşaleciler 1933’te
Varlık Dergisi’nde tekrar birleştirmişlerdir.
Ancak diğer üyelerin dünyalarının uzağında
kalan Muammer Lütfi onlar arasında yer
almamıştır.

Topluluğun dağılmasından sonra bütünüyle
edebiyattan koptu.

CEVDET KUDRET SOLOK (1907-1992)

Edebiyata şiirle başlamış; daha sonra öykü, roman ve
tiyatro türünde eser vermiştir.

Birinci Perdeadlı kitabında şiirlerini topladı.

Şiirlerinde bireysel duygular, özlem, yalnızlık,
kıskançlık gibi konularıişlemiştir.

Romanlarında daha çok kendi yaşamını anlatmıştır.

Edebiyatla ilgili önemli inceleme ve araştırmaları
vardır. Dil üzerine denemeler de yazmıştır.
Edebiyatla ilgili önemli inceleme ve araştırmaları
vardır. Dil üzerine denemeler de yazmıştır.
Şiir:Birinci PerdeÖykü:Sokak
Tiyatro:Tersine Akan Nehir, Rüya İçinde Rüya,
Danyalve Sara, Kurtlar
Roman:Havada Bulut Yok, Karıncayı Tanırsınız,
Sınıf Arkadaşları
Araştırma:Edebiyat Bilgileri, Türk Edebiyatında
Hikâye ve Roman, Orta Oyunu, Karagöz
Deneme:Dilleri Var Bizim Dile Benzemez

ZİYA OSMAN SABA (1910-1957)

Grubun şiire en sadık şahsiyeti oldu.

Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman, Nefes Almakadlı
kitaplarında şiirlerini toplayan Ziya Osman Saba
hikâyeler de yazmıştır.

Özellikle ev içi şiirler yazdı ve kendisinden daha
kabiliyetli bir başka şaire, Behçet Necatigil’eörnek oldu.

Şair yalnızlık duygusunu ve hatıraları şiirlerinde
başarıyla dile getirir.başarıyla dile getirir.

Şiirlerinde anılara düşkünlük, çocukluk özlemi, ev-aile
sevgisi, yoksul yaşamalara karşı utanç ve acıma, Allah’a
kulluk, kadere boyun eğiş, küçük mutluluklarla yetinme,
ölüm yakınlığı, öte dünya özlemi gibi konuları işledi.

Hikâyelerinde de genellikle bir anı karakteri vardır.

Şiir:Sebil ve Güvercinler, Nefes Almak, Geçen Zaman

Öykü:Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Değişen
İstanbul

KENAN HULUSİ KORAY (1906-1944)

“Servet-i Fünun” dergisinde yayınlanan ilk
hikâyelerinin ardından, aynı dergiye yazan diğer
altı arkadaşı ile birlikte, edebiyatımızda “Yedi
Meşaleciler” diye anılan topluluğu oluşturdular.

Yedi Meşaleciler içerisinde tek hikâye yazarıdır.

Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler

Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler
veren ilk hikâyecidir.

“Bahar Hikâyeleri” adlı eserindeki bazı öykülerinde
“korku” ve “esrar” temasını işlemiştir.
Öykü:Bir Yudum Su, Bahar Hikâyeleri, Bir
Otelde Yedi Kişi, Son Öpüş(uzun hikâye)
Roman:Osmanoflar

SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİRSERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
(1920(1920--1960)1960)

Serbest Nazım:Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı
bulunmayan, dizelerindeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir.
Servet-i Fünûn’dansonra kullanılmaya başlanan bu nazım
şekli günümüzde çok yaygınlaşmıştır. Ölçü ve kafiye şiire
ahenk verir. Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon ve
asonanslarla sağlanır.asonanslarla sağlanır.

Toplumcu Şiir:Halkı ve halkın sorunlarını anlatan şiir
türüdür. Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri buna örnektir.
Yirminci yüzyılın başlarında, neredeyse tüm dünyada eş
zamanlı olarak gelişen siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı
olarak yeni bir edebiyat akımı doğar. Emekçilerin sorunlarını,
emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan
bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder.

SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR ÖZELLİKLERİSERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR ÖZELLİKLERİ

Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş
kendini şiirde belli eder.

Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini
toplumsal bir kaygı ile yazmalıdır.

Şair ancak toplum şiirleri yazarak kendini
geliştirebilir. Bireysellikten önce kolektiflik vardır.

Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden

Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden
yararlanılmıştır.

Söylev üslubundan yararlanılmıştır.

Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete
geçirmek için yazılmıştır.

Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişler bu
sebeple de ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazmışlardır.

Gelecekçilik (Fütürizm) akımından
etkilenmişlerdir.

NAZIM HİKMET (1902 NAZIM HİKMET (1902 ––1963)1963)

Toplumcu gerçekçi edebiyatın öncüsü olup, ilk şiirlerini ölçülü
ve uyaklı yazmıştır.

Rusya’daki öğrenim yıllarında Fütürist şair Mayakovski’nin
sanat görüşünü benimsemiş, ölçülü ve uyaklı şiiri bırakmıştır.

Rusya’dan döndükten sonra öz, biçim ve tema bakımından yeni
şiirleriyle serbest nazmın ve toplumcu şiirin ilk örneklerini
vermiş; bu yönüyle pek çok şairi etkilemiştir.

Şiir dışında roman, tiyatro, masal, mektup gibi türlerde eserler
vermiştir.vermiştir.

“Memleketimden İnsan Manzaraları”ve Kuruluş Savaşı’nı
anlattığı“KuvayıMilliye Destanı”önemli eserlerindendir.
Şiir:835 Satır, Jokondile Si-Ya-u, Memleketimden İnsan
Manzaraları, KuvayıMilliye Destanı
Tiyatro:Kafatası, Yusuf ile Menofis
Roman:Kan Konuşmaz
Masal:Sevdalı Bulut
Mektup:Kemal Tahir’e Mahpushaneden Mektuplar

RIFAT ILGAZ (1911 RIFAT ILGAZ (1911 ––1993)1993)

1940-1950 yıllarında toplumcu şiirin önde gelen temsilcilerinden olmuştur..

Toplumcu gerçekçiliği köy ve kent sorunsalında birleştirir.

Özellikle “HababamSınıfı” romanıyla tanınmıştır.

Yapıtlarında yoksulların yaşamını, mizahi öğelerle yansıtmıştır.

Türk edebiyatının gülmece (mizah) ustalarındandır.

Son dönemlerinde anı ve çocuk edebiyatı alanlarına ağırlık vermiştir.
Roman:HababamSınıfı, Bizim Koğuş, Karartma Geceleri, Sarı Yazma,
Karadeniz Kıyıcığında, Meşrutiyet Kıraathanesi, Yıldız Karayel, HababamKaradeniz Kıyıcığında, Meşrutiyet Kıraathanesi, Yıldız Karayel, Hababam
Sınıfı İcraatın İçinde
Öykü:Don Kişotİstanbul’da, Kesmeli Bunları, Radarın Anahtarı, Saksağanın
Kuyruğu, Nerde O Eski Ustalar
Tiyatro:HababamSınıfı, HababamSınıfı Sınıfta Kaldı, HababamSınıfı
Uyuyor, Rüşvetin Alamancası
Şiir:Üsküdar’da Sabah Oldu, Karakılçık, Yarenlik, Sınıf, Yaşadıkça, Soluk
Soluğa, Güvercinim Uyur mu, Kulağımız Kirişte, Ocak Katırı Alagöz
Anı:Yokuş Yukarı, Kırk Yıl Önce, Kırk Yıl Sonra, Biz de Yaşadık

CEYHUN ATUF KANSU (1919 CEYHUN ATUF KANSU (1919 ––1978)1978)

Önceleri halk şiirinden etkilenen şair,
1940’lı yıllarda toplumcu gerçekçi şiire
katılarak serbest şiirler yazmaya başlamıştır.

Şiirleri dışında makale, hikâye, deneme
türlerinde de yazan sanatçı,“Dünyanın
Bütün Çiçekleri”,“KızamukAğıdı”adlı Bütün Çiçekleri”,“KızamukAğıdı”adlı
şiirleriyle sevilmiştir.
Eserleri:
Şiir:Bağbozumu Sofrası, Bağımsızlık
Gülü, Sakarya Meydan Savaşı, Yanık
Hava

ERCÜMENT BEHZAT LAV (1903 ERCÜMENT BEHZAT LAV (1903 ––1984)1984)

İlk şiir kitaplarını 1930’lu yılların başında
yayımlayarak adını duyuran şair ölçülü, uyaklı
şiire karşı çıkışıyla dikkati çekmiştir.

Fütürizmin ilk temsilcisidir.

Gerçeküstücülükten başlayarak değişik şiir

Gerçeküstücülükten başlayarak değişik şiir
akımlarını deneyen şair, şiirimize alaysılamayı
getiren ilk şair olma özelliğini taşır.
Eserleri:
Şiir:S.O.S, Kaos, Açıl Kilidim Açıl, Mau
Mau, Üç Anadolu

HASAN İZZETTİN DİNAMO (1909 HASAN İZZETTİN DİNAMO (1909 ––1989)1989)

İlk şiirlerinde Faruk Nafiz’in etkisinde kalan
sanatçı daha sonra Nazım Hikmet’in etkisinde
kalmıştır.

Marksist anlayışla şiirler yazmıştır.

Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır.

Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır.
Eserleri:
Şiir:Adsız Kitap, Deniz Feneri, Karacaahmet
Senfonisi, Özgürlük Türküsü, Mapusanemden
Şiirler, Sürgün Şiirleri, Gecekondumdan
Şiirler, Kavga Şiirleri, Çoban Şiirleri,
Tuyuglar, Nazım’dan Meltemler

AHMET ARİF (1927 AHMET ARİF (1927 ––1991)1991)

Toplumcu gerçekçi şairler arasındadır.

Anadolu insanını anlatmıştır.

Doğu Anadolu insanının sorunlarını ele
almıştır.

Marksist bir anlayışa sahiptir.

Marksist bir anlayışa sahiptir.

Halk türkü, ağıt ve masalların hem içli, hem
gür sesi ve özüyle beslenmiştir.
Eseri:
Şiir:Hasretinden Prangalar Eskittim

CAN YÜCEL (1926 CAN YÜCEL (1926 ––1999)1999)

Modern şiirimizde hiciv ustalarından biridir.

İlk kitabı “Yazma”dansonra uzun bir süre
biçim arayışlarıyla oyalanmıştır.

Şairliğini külhanca raconlarından
yararlanarak siyasal inançlarıyla
yoğurmuştur.
Eserleri:Eserleri:
Şiir:Sevgi Duvarı, Bir Siyasinin Şiirleri,
Ölüm ve Oğlum, Şiir Alayı, Canfeda, Çok
BiÇocuk, Kısa Devre, Kuzgunun Yavrusu,
Gece Vardiyası, Gezintiler, Maaile, Seke
Seke, Alavara, Mekânım Datça Olsun, Güle
Güle-Seslerin Sessizliği

MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE HEYECANINI SÜRDÜREN ŞİİRMİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE HEYECANINI SÜRDÜREN ŞİİR

Cumhuriyet dönemi saf şiirini andırır. Tema yönünden onlardan
ayrılır. Kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve millet sevgisini
işler. Memleketçi bir şiir anlayışı hâkimdir.

Milli Edebiyat döneminde ortaya çıkan “Beş Hececiler” de Milli
Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren edebi gruplar arasında sayılır.
Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek, Yusuf Ziya Ortaç, Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek, Yusuf Ziya Ortaç,
Orhan Seyfi Orhon ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in oluşturduğu bu
grubun kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve millet sevgisini
işlerler. Bu akımda Memleketçi bir şiir anlayışı hâkimdir.

1950’lerde “Hisar” dergisi etrafında toplanan Munis Faik Ozansoy,
İlhan Geçer, Mehmet Çınarlı, GültekinSamanoğlu, Mustafa Necati
Karaer, Yavuz Bülent Bakiler gibi sanatçıların oluşturduğu edebi
topluluktur. Hisarcılar da “Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını
Sürdüren Şiir” akımından sayılır.

MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE HEYECANINI MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE HEYECANINI
SÜRDÜREN ŞİİRİN ÖZELLİKLERİSÜRDÜREN ŞİİRİN ÖZELLİKLERİ

Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya
çıkmış, dünyadaki milliyetçilik akımından etkilenmiştir.

Milliyetçi bir yapısının olması nedeniyle Türk diline
büyük önem verilmiştir.

Yabancı dillerin dil kuralları terk edilmiştir.

Yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunda Türkçe

Yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunda Türkçe
karşılıkları kullanılmıştır.

Hece vezni kullanılmıştır.

Millî konulara yer verilmiştir, millî hisler ön plândadır.

Sözcükler ilk anlamlarıyla kullanılır.

Şiirlerde halk arasından seçilmiş sıradan insanlar vardır.

Şairler şiirlerini, Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltıgibi
dergilerde yayımlamışlardır.

AHMET KUTSİ TECER (1901AHMET KUTSİ TECER (1901--1967)1967)

İlk şiirlerinde aşk, ölüm, ıstırap gibi bireysel
konuları işlemiş, daha sonra ise “Memleket şiiri”
diyebileceğimiz köy havası ağırlıklı, Anadolu’yu
anlatan şiirler yazmıştır.

Didaktik şiirler yazmasına rağmen daha çok
duygusal yönü ağır basan “lirik” şiirleriyle
tanınmıştır.tanınmıştır.

Orda Bir Köy Var Uzakta şiiri önemlidir.

Âşık Veysel’i keşfeden, onun edebiyatımızda
tanınmasını sağlayan odur.

“Neredesin?” şiiriyle tanınmış ve sevilmiştir.

Şiir:Şiirler

Oyunları:Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı,Yazılan
Bozulmadan, Bir Pazar Günü, Satılık Ev

ARİF NİHAT ASYA (1904ARİF NİHAT ASYA (1904--1975)1975)

““Bayrak Şairi” olarak bilinir.

Hece ve aruzu kullandığı şiirlerin yanı sıra serbest
şiirler de yazmıştır.

Dini ve millî duyguları, kahramanlıkları sade bir dille
şiirleştirmiştir.

Rubai türünün son ustalarındandır.
Şiir:Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Kıbrıs Rubaileri,
Köprü,Dualar ve Âminler, Kökler ve Dallar,
Kundaklar, Takvimler, Emzikler, Basamaklar,
Köprüler, Yürek, Heykeltraş, Aynalarda Kalan Kubbe-
i Hadra, Fatihler Ölmez…
Mensur Şiir:Yastığımın Rüyası, Ayetler
Düzyazı:Kanatlar ve Gagalar, Terazi Kendini
Tartmaz

KEMALETTİN KAMU (1901KEMALETTİN KAMU (1901--1948)1948)

“Gurbet şairi” olarak tanınmıştır.

Şiirlerinde “aşk, savaş, vatan sevgisi, siperde ve
daima gurbette olan Mehmetçik” konularını
işlemiştir.

Başlangıçta aruz ölçüsüyle yazan şair, daha sonra
hece ölçüsünü kullanmıştır.hece ölçüsünü kullanmıştır.

“Bingöl Çobanları” adlı şiiriyle tanınmıştır. Bu şiir
Türk edebiyatında en önemli pastoral şiir
örneklerinden biridir. “Gurbet, Kimsesizlik, İrşad”
diğer önemli şiiridir.

Şiir:Gurbet, Bingöl Çobanları, Gurbet Geceleri,
Gurbette Renkler, Kimsesizlik, Güz, İzmir’e
Tahassür, Hazan Yolcusunda, İrşad, Söğüt

ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904--1946)1946)

“Anadolu şairi” olarak bilinir.

Devlet görevlerinden dolayı Anadolu’da
gezip gördüğü yerleri şiirlerine konu
olarak seçmiştir.

Memleket edebiyatı çığırını açan
sanatçıların önde gelenlerinden olan Ömer sanatçıların önde gelenlerinden olan Ömer
Bedrettin Uşaklı, gezdiği her yeri ressam
duyarlılığı ile anlatmış, Anadolu’yu
pastoral bir güzellikle mısralaştırmıştır.
Şiir:Deniz Sarhoşları, Deniz Hasreti,
Yayla Dumanı, Sarıkız Mermerleri

ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902--1994)1994)

İlk şiirlerini aruzla yazmıştır. Sonra hece ölçüsüyle
halk edebiyatı nazım biçimleriyle şiirler yazmıştır.
61 şiirinden 21’i aruzla, 29’u heceyle, 11’i serbest
ölçüyle kaleme alınmıştır.

“Bu vatan Kimin”, “Yas” adlı şiirleriyle tanınmıştır.
Saz ve tekke şiirini özümsemiş, güzelleme ve
koçaklama türünü kullanmıştır.
Eleştiri ve edebiyat araştırmalarıyla tanınır. Türk

Eleştiri ve edebiyat araştırmalarıyla tanınır. Türk
divan ve halk edebiyatının pek çok sorununu
işlemiş, metinler yayımlamıştır.

“Dede Korkut” ile ilgili önemli çalışmalar
yapmıştır.
Eleştiri:Destursuz Bağa Girenler
Araştırma:Dede Korkut, Mercimek Ahmet, Kâtip
Çelebi…

ZEKİ ÖMER DEFNE (1903ZEKİ ÖMER DEFNE (1903--1992)1992)

Halk şiiri ile modern şiir arasında köprü kurmak
amacını taşıyan Zeki Ömer Defne, şiirlerinde son
derece sade ve ince bir halk dilini kullanmıştır.

İlk şiirini 1923 yılında yazmasına rağmen,
şiirlerini “Denizden Çalınmış Ülke” adıyla ancak
1971 yılında kitap haline getirmiştir.1971 yılında kitap haline getirmiştir.

Erzurum, Eğin, Isparta, Bursa, İstanbul, Konya
üzerine yurt güzellemeleri yazdı.
Şiir:Denizden Çalınmış Ülke, Sessiz Nehir,
Kardelenler
Araştırma:Dede Korkut Hikâyeleri Üzerine
Edebi Sanatlar Bakımından Bir İnceleme

BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (1908BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (1908- -1969)1969)

Atatürkçülük şiirleriyle tanınmıştır, bunun yanında halk
şiirinden yararlanarak yazdığı ve milli duyguları işlediği
şiirleri, yurt güzellemeleri ile öne çıkmıştır.

Ankaralı Âşık Ömer mahlasıyla âşık tarzı şiirler de
yazmıştır. Hece ölçüsünü kullanmıştır.

Faruk Nafiz ile birlikte “Onuncu Yıl Marşı”nı yazmıştır.

Şadırvan adlı bir dergi çıkarmıştır.

Şadırvan adlı bir dergi çıkarmıştır.

Milli konuları işleyen tiyatro yapıtları vardır.
Şiir:Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp
Çarpıyor, Benden İçeri(bütün şiirleri)
Manzum Oyun:Çoban Atilla
Diğer Yapıtları:Battal Gazi Destanı, Kuran-ı
Kerim’den İlhamlar, Hür Mavilikte, Dolmabahçe’den
Anıtkabir’e Kadar, Atatürk Denizinden Damlalar

NECMETTİN HALİL ONAN (1902NECMETTİN HALİL ONAN (1902--1968)1968)

Şiire aruz ölçüsü ile başlamıştır.

Bireysel veya milli duygularla örülü hece
şiirleriyle tanındı.

Milli Edebiyat hareketinin geliştiği sırada yetişen
şair, şiirlerinde bireysel duygulanışlarıyla, ulusal şair, şiirlerinde bireysel duygulanışlarıyla, ulusal
duyguları birlikte işlemiştir.

“Bir Yolcuya” şiiri yiğitlik,cesaret edebiyatının en
güzel örneklerindendir. (DUR YOLCU)
Şiir:Çakıl Taşları, Bir Yudum Daha
Roman:İşleyen Yara, Kolejli Nereye
Araştırma:İzahlı Divan Şiiri Antolojisi

ŞÜKUFE NİHAL BAŞAR (1896ŞÜKUFE NİHAL BAŞAR (1896--1973)1973)

İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullandı. Sonra Milli
Edebiyat akımını benimseyerek hece ölçüsüne
döndü.

Şiirlerinde romantik duyguları, hikâye ve
romanlarında ise toplum sorunlarını, kadın
problemlerini işledi.
Şiir:Yıldızlar ve Gölgeler, Hazan Rüzgârları, Şiir:Yıldızlar ve Gölgeler, Hazan Rüzgârları,
Gayya, Su, Şile Yolları, Sabah Kuşları, Yerden
Göğe
Hikâye:Tevekkülün Cezası
Roman:Renksiz Istırap, Yakut Kayalar, Çöl
Güne-şi, Yalnız Dönüyorum, Domaniç
Dağlarının Yolcusu, Çölde Sabah Oluyor
Gezi:Finlandiya

HİSARCILAR HİSARCILAR
1950’lerde “Hisar” dergisi etrafında toplanan
Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Mehmet Çınarlı,
GültekinSamanoğlu, Mustafa Necati Karaer, Yavuz
Bülent Bakiler gibi sanatçıların oluşturduğu edebi
topluluktur.
Gelenekçidir,geleneğebağlıdır.Yeniliğe,
BatıyakarşıdeğillerdiramaTürkşiirgeleneğininBatıyakarşıdeğillerdiramaTürkşiirgeleneğinin
yıkılmasınakarşıdırlar.Ölçü,uyakvegelenekten
gelennazımbiçimlerinikullanırlar.Sanatın
ideolojininemrinegirmesinekarşıolduklarıiçin
Marksizmvekomünizmedekarşıçıkmışlardır.
Hem Nazım Hikmet’in başlattığı toplumcu
gerçekliğe, hem Orhan Veli’nin Garip hareketine,
hem de İkinci Yeni şiirine karşıdırlar.

HİSARCILAR SANAT GÖRÜŞLERİHİSARCILAR SANAT GÖRÜŞLERİ

“Radyo Hisar Saati” programında sanat görüşlerini
açıklamışlardır. Hisar dergisinin 113. ve 114. (Mart 1967)
sayılarında bu görüşler yayımlanmıştır:
a. “Sanatçının Dili Yaşayan Dil Olmalıdır.”Aksi
takdirde, ister eski, ister yeni olsun ölü kelimelerden doğan
her eser yeni nesilleri birbirinden ayırır.
b. “Sanatçı Bağımsız Olmalıdır.”Zira onun eseri siyasi b. “Sanatçı Bağımsız Olmalıdır.”Zira onun eseri siyasi
sistemlerin de, ekonomik doktrinlerin de propaganda aracı
değildir.
c. “Sanat Milli Olmalıdır.”Çünkü kendi milletinden
kopmuş bir sanatın milletler arası bir değer kazanması
beklenemez.
d. “Sanatta Yenilik Esastır.”Ne var ki bu yenilik eskinin
ret ve inkarı şeklinde yorumlanmamalıdır.

HİSARCILAR GENEL ÖZELLİKLERİHİSARCILAR GENEL ÖZELLİKLERİ

Garipçilere ve İkinci Yeniciler’etepki göstermişler ve
milli duyguları manevi değerleri öne çıkaran bir
edebiyattan yana olmuşlardır.

Ölçü, uyak gibi klâsik edebiyat öğelerini kullanarak,
aşk, doğa ve vatan sevgisi gibi konuları işlemişlerdir.aşk, doğa ve vatan sevgisi gibi konuları işlemişlerdir.

Sanatçının hiçbir ideolojinin sözcülüğünü yapmaması
ve bağımsız olması gerektiğini savunmuşlardır.

Şiir güzelliğini korumak koşuluyla; aruzu, heceyi,
serbest şiiri kullanmayı, şiiri nesre yaklaştırmayı
uygun görmüşlerdir.

İLHAN GEÇER (1917İLHAN GEÇER (1917--2004)2004)

Daha çok duyguya yaslanan şiirler
yazmıştır.

Şiirleri dışında eleştirileri de vardır.

Uzun yıllar Hisar dergisinin yazı işleri
müdürlüğünü yapmıştır.müdürlüğünü yapmıştır.
Eserleri
Şiir:Büyüyen Eller, Belki, Yeşil Çağ,
Hüzzam Beste

MUNİS FAİK OZANSOY (1911MUNİS FAİK OZANSOY (1911--1975)1975)

Hisar dergisi çevresine girerek burada
başyazılar yazmıştır.

Bir duygu şairi olarak, Yahya Kemal
Beyatlı ve Ahmet Hamdi Tanpınar’daki şiir
zevkini yakalamaya çalışmıştır.zevkini yakalamaya çalışmıştır.
Eserleri
Şiir:Büyük Mabedin Eşiğinde, Hayal
Ettiğim Gibi, Yakarış, Bir Daha, Zaman
Saati, Yakınma, Kaybolan Dünya,
Düşündüğün Gibi

YAVUZ BÜLENT BAKİLER (1936YAVUZ BÜLENT BAKİLER (1936--…)…)

Geleneksel şiirimizin öz ve şekil özelliklerini
kendi şiir potasında eriterek kişiliğine
kavuşmuştur.

Şiirlerinde, Anadolu’ya, Anadolu insanına
eğilmiş, onların sorunlarını yapıcı bir tavırla dile
getirmiştir.getirmiştir.

Sade ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardır.

Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştır.
Eserleri
Şiir:Yalnızlık, Duvak, Seninle, Harman
Gezi Yazısı:Üsküp’ten Kosova’ya,Türkistan
Türkistan

MEHMET ÇINARLI (1925MEHMET ÇINARLI (1925--1999)1999)

Hem aruz hem de hece vezniyle şiirler yazmıştır.

Yerli ve millî kültürle beslenen şiirleri şekil yönünden
mükemmel, muhteva yönünden de orijinal hayellerle
doludur.

Sade, yaşayan Türkçe ile ferdî ve millî meseleleri anlatır.

Hisar dergisinde yayımladığı deneme ve tenkit yazıları
Hisar dergisi çevresinde bir şâirlerokulunun oluşmasını Hisar dergisi çevresinde bir şâirlerokulunun oluşmasını
sağlamıştır.

“Yeni BîrDünyâKurmuşum” adlı kitabı ile 1976’da
Türkiye Millî Kültür Vakfı Şiir Armağanı’nı kazanmıştır.
Şiir:Güneş Rengi Kadehlerle, Gerçek Hayali Aştı, Bir
Yeni Dünya Kurmuşum
Deneme ve makaleleri:Halkımız ve Sanatımız,
Söylemek Yaraşır, Sanatçı Dostlarım

MUSTAFA NECATİ KARAER (1929MUSTAFA NECATİ KARAER (1929--1995)1995)

Hisar’ın kurucuları arasındadır.

Halk edebiyatına ilgi duymuştur.

Zengin bir çağrışım olan şiirlerinde
gelenekten de geniş ölçüde faydalanan
sanatçı dile hâkimdir.sanatçı dile hâkimdir.

Kerem ile Aslı’yı yeniden yazmıştır.
Eserleri
Şiir:Sevmek Varken, Güvercin
Uçurtmak, Kuşlar ve İnsanlar, Ses
Mimarlarından

COŞKUN ERTEPINAR (1914COŞKUN ERTEPINAR (1914--2006)2006)

Bir çocuk kadar masum duygularını, öğretmenlik
izlenimlerini tertemiz bir Türkçe ile şiirlerine
yansıtmıştır.

Şiirlerinde memleket sevgisi, barış, kardeşlik,
dostluk gibi konuları işlemiştir.
EserleriEserleri
Şiir:Dönülmez Zaman İçin, Tek Adam,
Kaderden Yana, Mevsimlerin Ötesinden, Güzel
Dünya, Şu Dağlar Bizim Dağlar, Zaman
Bahçesinde, Destan Atatürk, Küçük Dünyamın
İçinden, Dorukta Rüzgâr Var, Sevginin Yedi
Rengi

GÜLTEKİN SAMANOĞLU (1927GÜLTEKİN SAMANOĞLU (1927- -…)…)

Hisar’ın kurucuları arasındadır.

Hatıraları ve birtakım yaşantının ilham
ettiği kapalı duyguları anlattığı şiirlerinde
saadeti arar.
EserleriEserleri
Şiir:Alacakaranlık, Uzun Vuran Gölge

GARİPÇİLER ( I.YENİCİLER)GARİPÇİLER ( I.YENİCİLER)
Garipçiler; Orhan Veli, Melih Cevdet Anday,
Oktay RifatHorozcu’nunoluşturduğu bir topluluktur.
1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet
“Garip” adlı ortak bir kitap yayımladılar. Şiirle ilgili
görüşlerini bu yapıtın ön sözünde açıkladılar. Bu ön
sözde yerleşik şiir anlayışına meydan okuduklarını
açıkladılar.
Onlara göre şiir, her yerde görülen basit şeyleri Onlara göre şiir, her yerde görülen basit şeyleri
anlatmalıydı. Alaycı ve nükteciydiler. Aydınları bırakıp
halka yöneldiler. Şiirde, ölçü, kafiye, bent gibi durumlar
yok sayılmıştır. Serbest şiir egemen olmuştur.
Şairaneliğe kaçmadan, mecazsız yazdılar. Soyut
temalar yerine ekmek derdi, günlük şeyler işlendi. “
Konunun bayağısı yoktur, ancak işleyişte bayağılık
vardır.” diye düşünürler. En çok görülen temalar: yaşama
sevinci, tabiat sevgisi, çocukluğa dönüş, ölüm, insan
sevgisi, aşktır.

GARİP AKIMININ ÖZELLİKLERİGARİP AKIMININ ÖZELLİKLERİ

Şiirde her türlü kurala ve belirli kalıplara karşı çıkmışlardır.

Şiirde ölçü, kafiye ve dörtlüğe karşı çıkmışlardır.

Şiirde şairaneliği, mecazlı söyleyiş ve sanatları kabul
etmediler.

Süslü, sanatlı dile karşı çıkıp sade bir dil kullandılar.

Konuşma dili ile günlük sıradan konuları işlediler.

Konuşma dili ile günlük sıradan konuları işlediler.

İşledikleri konular günlük hayattan sıradan insanların
problemleri, yaşama sevinci ve hayattaki bazı garipliklerdir.

Halk deyişlerinden yararlanmışlar, toplumsal yergiye yer
vermişlerdir.

Şiirde anlaşılmazlık dışlanmış ve anlam, şiirin en önemli
niteliği olarak öne çıkarılmıştır.


Şiirde “tarihinin aç gözünü doyurmuş olan edebi sanatlara” artık gerek
olmadığını savunmuşlardır. Onlara göre her türlü söz ve anlatım sanatı
bırakılmalıdır.

“Şiir halka seslenmelidir” anlayışıyla sokağı ve günlük yaşamdaki her şeyi
şiire aktardılar.

Sürrealizm ve dadaizmdenetkilenen sanatçılar bilinçaltı, düşler ve
çocukluk heyecanları gibi konuları sık kullanmışlardır. Kuralsızlığı kural
edinmişlerdir.

Şiirin müzik, resim gibi sanatlarla olan ilişkisine son vermişlerdir.
İroni ve mizah Garipçilerin ayırıcı özelliklerindendir.

İroni ve mizah Garipçilerin ayırıcı özelliklerindendir.

Siyaset dışı kalmışlardır.

“Şiir duyguya değil, akla seslenmelidir” görüşünü benimseyen sanatçılar,
şiirin bütün geleneklerden uzaklaşması gerektiğini ifade etmişlerdir.

Bütün güzelliği öne çıkarılmıştır.

“Yaşama sevinci”nidile getirmişlerdir.

Şiirde toplumsal aksaklıkları eleştirmişlerdir.

Söylev havasından uzaklaşmışlar, doğa betimlemelerine başvurmuşlardır.

ORHAN VELİ KANIKORHAN VELİ KANIK(1914(1914--1950)1950)

Türk şiirinde iki arkadaşıyla birlikte büyük bir atılım yapmış, yeni bir
anlayışın öncüsü olmuştur.

1941’de arkadaşlarıyla birlikte yayımladıkları Garipadlı şiir kitabı ve
yazdığı önsöz, Türk şiirinde günden güne donmuş olan eski değerleri
yıkmış, şiire başka bir açıdan bakılmasını sağlamıştır.

La Fontaine’denfabl çevirileri yapmıştır.
Şiire getirdiği ilkeler:

Ölçüye baş kaldırıp serbest yazmak,

Ölçüye baş kaldırıp serbest yazmak,

Kafiyeyi şiir için gerekli görmekten vazgeçmek,

Şairane duyuları, parlak görüntüleri şiirden silmek,

Şiiri hayal gücünün kapalı duvarlarından kurtarıp gerçek hayata
çıkarmak, yapmacıksız tabii bir söylentiyle, günlük yaşayış içinde
halktan insanları yakalamak,

Her çeşit kelimeyi konuyu şiire sokmak, halk deyişlerinden yararlanmak
ve toplumla ilgili yergiye yer vermektir.
Şiir:Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı
Nesirleri:Sanat ve Edebiyatımız, Bindiğimiz Dal

OKTAY RİFAT HOROZCUOKTAY RİFAT HOROZCU(1914(1914--1988)1988)

Garip Dönemi şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük
yaşamlarını lirik öğelerden uzak bir biçimde dile getirmiştir.

“Perçemli Sokak” adlı yapıtıyla II. Yeni denen akıma, imgeci
şiire yönelmiştir. Bu yapıttaki şiirleri soyut ve anlamca kapalıdır.

Daha sonra toplumsal sanat anlayışından hareketle çok başarılı
taşlamalar (yergiler) ve sosyal içerikli şiirler yazmıştır.Bu
şiirlerde deyimlerden tekerlemelerden halk söyleyişlerinden
yararlanmıştır.

Yaşama sevinci şiirlerinin en önemli temasıdır.Lirizm şiirlerinde

Yaşama sevinci şiirlerinin en önemli temasıdır.Lirizm şiirlerinde
her dönem vardır.
Şiir:Güzelleme, Yaşayıp Ölmek, Kargayla Tilki, ÇobanılŞiirler,
İkilik, Elifli, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Dilsiz ve Çıplak,
Âşık Merdiveni, Perçemli Sokak, Aşağı Yukarı, Elleri Var
Özgürlüğün, Denize Doğru Konuşma, Koca Bir Yaz, Bir Cigara
İçimi
Roman:Bay Lear, Danaburnu, Bir Kadın Penceresinden
Tiyatro:Oyun İçinde Oyun, Atlar ve Filler, Yağmur Sıkıntısı,
Çil Horoz, Zabit Fatma’nın Kuzusu

MELİH CEVDET ANDAY (1915MELİH CEVDET ANDAY (1915--2002)2002)

Garip hareketine bağlı kaldığı ilk şiirlerinde uyak ve ölçü kaygısı olmadan
eserler vermiş, fikirlerini geliştiren “duygu” anlayışıyla Orhan Veli ve
Oktay Rıfat çizgisinden ayrılmıştır.

Toplumsal ve kavgacı bir şiire de yönelen sanatçı, çeşitli şiirlerinde
toplum ve insan değerlerini savunmuştur.

Şiir hayatının 1960 sonrası döneminde “Kolları Bağlı Odysseus” adlı
şiirinden başlayarak mitolojik unsurlara yönelmiş, eserlerinde Eski Yunan
ve Doğu kültürlerinden izlere rastlanmıştır.ve Doğu kültürlerinden izlere rastlanmıştır.
Şiir:Garip, Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yan Yana, Tanıdık
Dünya, Yağmurun Altında, Kolları Bağlı Odysseus, Göçebe Denizin
Üstünde, Teknenin Ölümü, Sözcükler, Ölümsüzlük Ardında Gılgamış,
Güneşte
Roman:Gizli Emir, İsa’nın Güncesi, Aylaklar, Meryem Gibi, Raziye…
Oyun:İçerdekiler, Ölümsüzler, Mikadonun Çöpleri…
Deneme:Doğu-Batı, Konuşarak, Paris Yazıları, Maddecilik ve
Ülkücülük, Dilimiz Üstüne Konuşmalar…
Gezi:Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan