Realities on Cyprus island is presented neatly

AlexyFlemmings 0 views 19 slides Oct 05, 2025
Slide 1
Slide 1 of 19
Slide 1
1
Slide 2
2
Slide 3
3
Slide 4
4
Slide 5
5
Slide 6
6
Slide 7
7
Slide 8
8
Slide 9
9
Slide 10
10
Slide 11
11
Slide 12
12
Slide 13
13
Slide 14
14
Slide 15
15
Slide 16
16
Slide 17
17
Slide 18
18
Slide 19
19

About This Presentation

Realities on Cyprus island is presented neatly.


Slide Content

Kıbrıs gerçeklerine bakacak olursak 1571 den beri Türk
Vatanı olan bu Ata yadigarı toprak üzerinde stratejik,
ekonomik ve bir geçit üssü olan Ortadoğu’ya
hükmeden petroller için bir ön kale olan Kıbrıs’ta
Avrupa ülkelerinin ve Amerika devletlerinin çıkarları
için Kıbrıs Rumları önce İngilizler üzerine
saldırmışlardır. Kıbrıs Rumlarının Enosisi (yani Kıbrıs'ı
Yunanistan'a bağlama) gerçekleştirebilmelerine engel
olan Kıbrıs Türk varlığına karşı gerekenin yapılması
gerektiğinden gizlice silahlanarak Eoka ve Eoka B adı
ile Grivas, Makarios, Yorgacis ve Samsun çeteleri ile
Türk bölgeleri üzerine defalarca saldırmışlar, katliamlar
yaparak Türk kanı akıtmaya başlamışlardır. Sayısız
insanımız kayıp olup hala daha akıbetlerini ve
mezarlarının nerede olduğu bulunmamıştır.
KIBRIS GERÇEKLER
İ

21/12/1963 tarihinden itibaren top yekûn Türk
yerleşim birimlerine saldırıya geçen silahlı
Rum çeteleri Milis Kuvvetleri ve sözde Rum
Güvenlik Kuvvetleri Türk Mücahitlerinin
direnci ile karşılaşmışlardır. 103 Türk köyü
saldırıya uğramış zorla göç ettirilmiştir.
Limasol’un, Bafın, Larnaka'nın Lefke'nin,
Lefkoşa, Kaymaklı Türk bölgelerine
saldırılmıştır. Bir çok Türk köylerinde
katledilmiştir. Rum saldırılarına uğrayan diğer
Türk köylerinden bazıları şunlardır: Ayvasıl,
Aleminyo, Aytottoro, Serdarlı, Geçitkale,
Malya, Tatlısu, Lefke, Erenköy, Dohni, Terazi,
Taşkent, Kandu, Piskobu, Evdim Polemitya,
Mandirya.

1963 - 1974 yılları arasında, silah zoruyla
yerlerinden edilen Türk göçmenler ekonomik
olarak zayıflamışlardır. Geçimler Türkiye'nin
Kızılayın göndermiş olduğu yiyecek ve
giyeceklerle sağlanmıştır. Bunları Ben
Türküm diyen biliyor yaşayan çeken 1963 -
1974 tarihleri arasındaki Rum zulmünü ve
mezalimini asla unutmaz. Barikatlarda
çektiği aşağılayıcı davranışları unutur mu?

Unutur mu? 15.7.1974 sabahı saat 08:30. Bir vahşetin
başlangıcını, atılan ilk kurşunlar kardeş kardeşe idi. Yani
Eoka B veya Eoka Vıda, Teşkilatları Yunan Cuntasının
emrindeki yunan silahlı kuvvetleri ve Rum milli muhafız
kuvvetleri ile birlikte Kıbrıs Cumhuriyetini yıkmak ve
Enosis hayallerini gerçekleştirmek için Makarios'un
Sarayı'na ve Adadaki Silahlı Kuvvetlerine ( Yani Siyah
berelilere ) karşı saldırıya geçmişlerdir. Kardeş kardeşi
vuruyordu. Ölüleri kamyonlara doldurarak kimileri canlı
olarak çukurlara doldurulmuştur. Rum papaz anılarında bu
konuyu geniş bir şekilde basına vermiştir. İhtilâlciler,
15.7.1974- 19.7.1974 tarihine kadar adanın dört bir yanında
birçok silahlı Rum ve Makarios taraftarın ve Silahlı kuvvet
mensuplarını vurarak öldürmüş ve bulundukları yerlere
gömmüşlerdir. Halen Rum kaybını arayan Rum aileleri
feryad ediyor.

Bunları unutanlar var. Unutturmak isteyenler var, unutmak
mümkün mü? Bunları gençlere öğretmeyenler var, bunları
okullarda eğitmeyenler var.
Hiçbir zaman unutulmasın Rum dün ne idiyse bu
günde odur.
Kıbrıs olaylarını ve tarihini saptırmadan okullarımızda
öğretmeliyiz. Bizi yıkmaya sizi boş hayallerle kandırmaya
çalışanlara dur demesini bilin, geçmişi hatırlatın.
Geleceğimiz için tedbirleri alın, Ruma yama olmayın.
Şamarınızı indirin. Osmanlı tokadı neyimiş anlasınlar.
İndirin ki o gaflet delâleti ve hatta ihanet içinde olanlar o o gaflet delâleti ve hatta ihanet içinde olanlar o
derin uykularından uyansınlarderin uykularından uyansınlar. Bugün bize olanlar yarın
onların başına gelmeyeceğini kim garanti edebilir.

Barış ve dostluğu bizden çok isteyen
çıkamaz, kimse bize barışı öğretmeye
kalkmasın !
15.7.1974 - 19.7.1974 tarihlerinde 2000 den fazla
Rumu katleden ve Enosis yaptımı diyen Nikos
Samsun'a, Makarios B.M. Güvenlik Konseyinde
( Türkiye Saati ile 22:30 da) hitab etti. " Kıbrıs'taki
olayların bir iç mesele olmadığı İhtilalin Yunanistan
tarafından yöneltildiğini söyledi.
Bu gün Rum propaganda makinesinin devamlı
pompaladığı darbenin "Kıbrısın bir iç meselesi
olduğu ve Türkiye veya Kıbrıslı Türkler'le bir ilgisi
olmadığı iddiasını burada anımsamak yerinde olur.

Makarios " Yunan cuntasının darbesi bir işgaldir ve sonuçlarından
tüm Kıbrıs halkı ve Türkler etkilenecektir. Dışardan yapılan açık bir
saldırıdır ve Kıbrıs Cumhuriyetinin Bağımsızlık ve Egemenliğinin
kesin bir ihlâlidir. Diyordu.
Bağımsızlığı ve Egemenliği ve Kıbrıs Cumhuriyetini ortadan
kaldıran Makarios Yunanistan ve Samsun olmuştur.
Yıkılan bu Cumhuriyetteki Türkler Rum zulmüne bırakılmayacaktı.
Türk halkının tek güvencisi garantör Türkiye'mize düşen görev
Kıbrıs Türklerini kurtarmak ve Rumlar arasındaki iç savaşı
durdurmak Enosis'in gerçekleşmesini önlemekti.
Barış, 20.7.1974 Türk Barış Harekâtı sayesinde oldu. Islâh olmayan
ve yer yer Türk bölgelerinin muhasara altında tutan Rum ve Yunan
kuvvetleri direnişte barış ve ateşkes için gerekli şartları yerine
getirmeyince Türk Silâhlı Kuvvetleri 14.8.1974 tarihinde İkinci Barış
Harekatı emri ile Kıbrıs'ın Doğusu ve Batısı ile Karpaz bölgesine
yönelerek başlıca yerleşim birimlerini korumak için harekata
başladı.

Ancak 14.8.1974 sabahın ilk saatlerinde Atlılar, Sandallar ve Muratağa'daki
Türkler 25. gündür esir tutan Rum çapulcuları Akritas planı çerçevesinde görevli
Piperisterona -Milya ve İpsos köylerinden gelen gavurlar tarafından hunharca
katledildiler.
Kimler katledildi? Tamamı Türk olan küçücük üç Türk köyü olan Atlılar -
Sandallar ve Muratağa köylerini çoluk çocuk, genç ihtiyar yaşlı başlı insanlar 16
günlük, 4 aylık bebekleri 95’lik dede nineye, 10 yaşında 15 yaşından 18 yaşında
20 yaşındaki genç kızlarımız kızanlarımız. Canlarımız, bunların suçları ne idi.
Biliyor musunuz ? Sadece Türk olmaları katliamın yapıldığı bu üç Türk Köyünde
neler oldu neler biliyormusunuz? Ben biliyorum. Herşeyi biliyorum. Sırlarıyla
ben de sırrımı götüreceğim. Sizler bilmeyiniz, öğrenmeyiniz. Öğrenirseniz ama
rüyada mısınız gibi hep düşünün. Benim bir bebeğim var. Benim nur topu gibi
gencecik canlı çocuğum var. Benim gelinlik nar çiçeği gibi kızım ve benim anam
bacım babam 90’lık dedem var. Kördür, sakattır. Etrafını saran bir sessizlik gece
gündüz gezen, gölgesini ensesinde hisseden her an kötülüğün kol gezdiği bir
canavarın varlığı size ne hissettirir. Onu korumak ister misiniz? Ona kucak
açacak onu kurtaracak şanlı ordunun Mehmetçiklerin çok uzakta ona
kavuşamadan Rumların dozer seslerini işiteceksiniz kamyonla gelen Pi
peristerona papazının oğlu Lefteri'den arkadaşları Fodi - İsketto, Sodirgo,
Rısdakko, ( Yorgo ) kesici aletler, silahlar, konuşacak ve yığılan cansız kalan
bedenler ölmeden diri diri gömülecekler.

İşte Gerçek;
14/8/1974 İkinci Barış Harekatının başladığı ilk saatlerde
savunmasız bu üç Türk köyünde yaşayan ama 25 gündür
esirlikten öte her türlü tecavüze uğrayan Atlılar Sandallar ve
Muratağa Türk halkı 16 günlük, 4 aylık bebekten, 95 yaşındaki
ihtiyar dede, nineye kadar genç kız kadın demeden
boğazlanarak, parçalanarak yakılarak vurularak şehit
edilmişlerdir. Kuzu keser gibi bebekler genç kızlar kesilir mi?
Ama Rum Yunan sürüsü 29 yıl önce Piperisterona ve Milya ve
İpsos köylerine Akritas planı uygulayacakları, caniler, Türk'e
hayat hakkı yok, Türkiye buraya gelirse burada " Türk
Bulamayacak" talimatını uygulamışlardır.

14.8.1974 günü Sandallar ve Muratağa köylerinden topladıkları 4 aylık
bebekten 95’lik dedeye kadar çoluk çocuk genç ihtiyar demeden köy
çöplüğüne götürerek türlü işkencelerle yani balta, nacak, satır ile
boğazlayarak , parçalayarak , ateşe atarak yakarak şehit etmişlerdir.
Dozer ile de gömdüler. Burada 89 Türk şehit edilmiştir.
Kana doymayan caniler ayni katliamı Atlılar Köy'üne geçerek Hanım
abanın evinde topluca kalmakta olan 16 günlük bebekten de 90’lık
nineye kadar çocuk genç kız ihtiyar demeden 37 kişiyi elleri bağlanarak
baraj yatağına götürerek kurşunlamışlar, diri diri gömmüşlerdir. Mezarın
açılışında şahsen bende bulundum. Evlatlarımızın ana baba
bacılarımızın durumu içler acısı idi. Buna yürekler dayanır mı? Canilerde
hiç mi vijdan yoktu 16 günlük bebekten 4 aylık bebekten ne istedin niye
kıydın? Vicdanınız hiç sızlamadı mı? Bebekleri keserken elleriniz
titremedi mi niye kıydınız canlarımıza? siz Rumlar tek kelime ile
barbarsınız işte. Bu mezarlar Birleşmiş Milletler gözcüleri önünde
açılmasına rağmen Dünya ne yaptı? Biz ne yaptık? Hani insan hakları,
hani adalet hani Birleşmiş Milletleri 9/12/1948 tarihli Genosit Kararının
uygulayıcıları, Annancılar nerede Yuro peşinde ticari çıkar, cep
doldurma peşinde koşanlar Binbaşının Şehit çocuklarına, Şehitlerimize
dökülen bunca Şehit Kanına sahip çıkmamamıza, Genosit (Soykırım
kararı çıkartmak için niye çaba sarf etmiyorsunuz. Yoksa rum dostlarınız
kardeş saydıklarınız sizlere izin vermiyorlar mı?

RUM KATLİAM ÇETELERİ
[email protected]

Atlılar, Sandallar ve Muratağa toplu katliam çukurlarının açılışında
çekilen resimleri alıp Birleşmiş Milletlere, AB ve diğer Ülkelere
gönderilmeli ve "İşte" diyecek, hükümet bellediklerimizin, AB
aldığınız, bizimle kardeş gibi yaşadıklarını ve yaşayabileceklerimizi
iddia edenlerin bizim için düşündüklerini, görün ve anlayın!
Biz Egemenlik istiyoruz, biz Self Ditormanation hakkımızdan vaz
geçmeyeceğiz. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olduğu,
K.K.T.C. yaşatıldığı iki bölgeli iki devlet esasına göre Kıbrıs’ta var
olmak için mücadelemizi sürdürme azmindeyiz ve hiçbir şekilde
Rumun içimize gelmesi kabul edilemez.
Sözlerime son verirken ;
Geçmişi hatırlamadan geleceğe "doğru" bakılmaz. 29. yılda o
acılı,o kanlı, ve o vahşet dolu geçmişi hatırlayalım.

Unutulanları,unutturulmaya çalışanları gerçeklerin balyozuyla
uyandıralım.
Bir kez daha Kıbrıs Türkü olarak haykıralım.
"Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım. Kim bana bundan
sonra zincir vuracak sorarım.
Birlik beraberliğimizi pekiştirmek, Anavatanımıza içten ve dört elle
sarılmaktır.
Kurtuluşumuz Türkiye'nin yoludur.
Kıbrıs Türk'ünü esaretten,ölümden ,rezillikten kurtaran Türkiye'mize ,
Bizlere Barışı Özgürlüğü getiren ve K.K.T.C'nin vazgeçilmez
koruyucusu ve güvencesi olan Türk silahlı kuvvetleri ile Güvenlik
Kuvvetlerine, Gazilerimize şükranlarımı sunar,
Şerefli mücadelemiz uğrunda bu topraklar için kanlarını döken aziz
şehitlerimizi rahmetle anar şehit aileleri adına saygılar sunarım.
Hüseyin N.ASLANTÜRK( Şehit babası) Tarih: 14/8/2003
[email protected]

Muratağa ve Sandallar Katliamı
1 Eylül 1974 tarihinde bir çobanın toprak üzerinde fark ettiği bir el
bu iki köy sakinlerinin akıbetlerinin ne olduğunu acı bir şekilde
ortaya çıkardı. XX. yüzyılın eli-kanlı canileri 15 Ağustos günü, 88
Türk'ü vahşice öldürerek topluca bu vahşet çukuruna
gömmüşlerdi.
Murat Ağa ve Sandallar Köyünde Rumlar tarafından vahşice
öldürülen ve sonra yakılan Türkler:
Emine Rüstem (38) Ayşe Bayram (8)
Sezin Rüstem (15) Mustafa Bayram (6)
Mustafa Rüstem (13) Şerife Bayram (1)
Erbay Rüstem (12) Mehmet Osman (82)
Sibel Rüstem (10) Zühre Mehmet (80)
Raziye Hasan (75) Nadire Süleyman (70)
Mustafa Hasan (48) Enver Hüseyin (65)
Havva Mustafa (40) Hasan Sadık (84)
Türker Mustafa (16) Sevim Arif (15)
Tacay Mustafa (13) Seval Arif (12)
Zalihe Hüseyin (70) Hüseyin Arif (11)
Ayşe Süleyman (47) Yüksel Arif (10)
Dinavaz Süleyman (16) Göksel Arif (8)
Emine Süleyman (14) Hayriye Arif (4)
Aliye Süleyman (12) Derviş Sadık (70)
Havva Süleyman (11) Havva Derviş (60)
Gültekin Süleyman (9) Hatice Derviş (22)
Rasime Osman (45) Fatma Mehmet
Tavukçu (35)
Sezay Osman (16) Mustafa Mehmet
Tavukçu (10)
Hüseyin Osman (95) Talat Mehmet
Tavukçu (8)
Ayşe Hüseyin Osman (88) Mustafa
Mehmet (55)
Emine Bayram (38) Ayşe Mustafa (50)

Halil Bayram (11) Okay Mustafa (14)
Eren Bayram (9) Dudu Ali Osman (70)
Şifa Mehmet (60) Mehmet Hüseyin (17)
Ülfet Mehmet Salih (70) Ertan Hüseyin (14)
Halil Hüseyin (65) Erdinç Hüseyin (12)
Emine Halil (60) Naziyet Mehmet (50)
Cemaliye Hasan (42) Rahmi Hasan (72)
Rahmi Hasan (19) Emine Mehmet Salih
(80)
Ayşe Hasan (15) Güldane Mehmet (44)
Ersoy Hasan (12) Serpil Mehmet (19)
Sevgi Hasan (10) Sevgül Mehmet (18)
Uğur Hasan (9) Mustafa Mehmet (17)
Özcan Hasan (6) Semra Mehmet (14)
Erdoğan Aziz (45) Hasan Mehmet (13)
Fatma Erdoğan (38) Savaş Mehmet (11)
Kadriye Erdoğan (11) Cengiz Mehmet (10)
Zehra Erdoğan (9) Songül Mehmet (6)
Ahmet Erdoğan (8) Hasan Hüseyin Ali
Çavuş (76)
Ayşe Erdoğan (3) Aziz Fikri (11)
Emine Hüseyin (40) Hüseyin Erdoğan (6)
Seval Hüseyin (19)

ATLILAR KÖYÜ ŞEHİTLERİMİZİN
LİSTESİ
Tülay Süleyman (27) Şifa Hasan Kara
Hüseyin (60)
Hasan Süleyman (9) Nadir Hasan Kara
Hüseyin (24)
Kemal Süleyman (6) Meral Hasan Kara
Hüseyin (20)
Okkan Süleyman (3) Fatma Kamil Meriç
(26)
Ayşe Hasan (55) Vedia Kamil Meriç (6)
Narin Hasan (15) Yonca Kamil Meriç (4)
Kıymet Hasan (20) Ozan Kamil Meriç (3)
Atlılar Köyü Katliamı
Magosa'nın 15 km uzağında, tamamen Türklerle meskun bir köydü
Atlılar... Ancak, Rum caniler geldi... ve 27 Türk'e mezar oldu...
Atlılar toplu mezarı 21 Ağustos 1974 tarihinde ortaya çıkarıldı 15 Ağustos
1974 günü kurşuna dizilen kadın-erkek, çoluk-çocuk 57 Türk çukura üst
üste atılmış ve üzerleri buldozerlerle kapatılmıştı.
Gürhan Ali Çerkez (12) Hakan Kamil Meriç (2)
Betül Hüseyin (12) Kağan Kamil Meriç (12)
Mualla Ali Faik (28) Fatma Mehmet Naci (50)
Gülden Ali Faik (4) Şükran Mehmet Naci (22)
Özlem Ali Faik (2) Soncan Mehmet Naci (14)
Selden Ali Faik (16 günlük) Erünsal Mehmet
Naci (10) Fatma Tahir (40) Nazım Hüseyin (6)
Emine Tahir (18) Şadiye Şadan (48)
Emine Hasan Muhammet (29) Ülkü Şadan
(22) Ahmet Hasan Muhammet (3) Fatma
Şadan (19) Bahire Hasan Muhammet (3)
Rahme Cemal (65)
Hasan Kara Hüseyin (68)

TOPLU MEZARLARIN BULUNUŞU
[email protected]

Hazırlayan
M & A
[email protected]
KIBRIS
GERÇEKLERİ
ASLA
UNUTULMAMALI
Tags